biz ‘karşıdan karşıya geçerken eli bırakılan çocuklardık. o insan kalabalığındaki son gülümsemesiydi annemizin. sonra hangi tarafa geçsek karşıda kaldık!’ ama korkma.yenilmedik.şiirinden vazgeçenlere has bir telef olma biçimiymiş kazanmak.sahipliği değil,var olmayı iste.bildiklerinden sorumlu olduğunu bil.bildiklerin özleme,uzağa,gitmeye görtürmeyecek seni.yanalım diye verildi hayat.işte bu yüzden gitmek,unutanların harcıdır.dil kullanmak için değil onu aşmak için verildi sana.sustun ve yaralarını o koleksiyonunu biriktirdiğin deniz kabuklarının içinde sakladın.geçti hepsi.geçti ve gitti.bozkırın içime dolduğu bu şehire veda etme vakti.yetişemedim ben de çağa.suskun bir yağmurla ödüyorum tüm bunların keffaretini.yüzümde bıraktığınız binlerce tebessüme ve çocuk kalabilenlerin okuluna bir veda borçluydum.duvarlarına ve içindeki güzel insanlara minnettarım. buraya biraz çocukluk biraz da özlem bırakıyorum.alacağım olsun. beton ve çelik yapılar arasında sıkışmış bedbahtlarda göremiyorum ço...
Kayıtlar
Nisan, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
21 eylül 2018
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
self regülasyon. kendimde epey uzun zamandır denediğim sosyal medyanın üzerimde etkisini gördüğüm birtakım etkilerinden bahsedeceğim.uzun ama benim için önemli meseleler. bir süre önce instagram hesabımı dondurdum daha sonra hesabım açılmadı.ben de uğraşmadım.kendime şunu sordum paylaştığımız kadar mıyız yaşadığımız kadar mı?ben şimdiye kadar sıkı sıkı telefonuna bağlı birey olmamama rağmen instagram’da fotoğraf paylaşıp başkalarını dikkate alıyordum.ama kullanmayı bıraktığımdan beri çok şey değişti.insanların size sunduğu storylerden tutun aktif olup olmamaya kadar her şeyin vaktinizi aldığı kadar ruhsal bozukluklara da yer açıyor.bunlarla ilgili deneylerden bahsetmeyeceğim ama kendim araştırdım anksiyete ve depresyonu çok ciddi oranda azaltıyor uzak kalmak.birileri sürekli sizin o anlık yaşamadığınız güzel şeyleri paylaşmakla meşgulken sürekli bir kıyaslama içindeyiz.o bunu yaşıyor vay be ben oturuyorum vs.hepimiz yaşıyoruz bunu inkar etmeyelim.ama ondan önce biz de yaşadık bu...
11 eylül 2018
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
hayatımda ilk kez bazı insanların soluk bazılarının parlak bazılarının ışıl ışıl olduğu gerçeği ve çok nadiren rengarenk birinin karşıma çıkabileceği sözünü yaşadığımı sanmıştım. bir insanı tanımadan rüzgarın kokusunu barındırdığını hissetmiştim.bunun psikolog hanımın sinestezi yüzünden demesiyle bir bağlantısı yok. ya da bilmiyorum. onu düşündüğüm zaman(sevdiğim falan değil) şeftali kokusu alabiliyorsun.ya da yeşil bir denizin içinde güvercin hissi, bazen de river flows in you,shape of my heart.bunun gibi şeyler.ve bir kez senin için ne anlam ifade ediyorum çok merak ediyorum demişti. bunları anlatınca artık saçma sapan hayalleri olan bir kız çocuğu olarak düşüneceğini zannediyorum.ve hissetmek istemiyorum.ilk kez birine yakıştırdığım bu duygunun gerçekten ona ait olmadığını hissediyorum. kötü bir şey.galiba bu durum için üzülüyorum,inanmıştım.özellikle de onun için ‘hiç’ olmadığıma.hiç haberin olmadı ama artık benim için şeftali kokusu,her gün izlediğim dolunay veya dinlendiğim bir ş...
21 ağustos 2018
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
bugün bayram erken kalkın çocuklar. her bayram olduğu gibi annemin bu seslenişiyle uyanılan bir bayram sabahı.kalktığımda babamgil camide olur muhakkak.onlar gelir,bayramlaşma ve harçlık merasiminin ardından geleneksel cami simidi yenir ve ben normalde simitten hiç haz etmem ama galiba mesele simit değilmiş anladım. eskiden dedemin kendi inekleri vardı.sarı kız,akkız,karakız,genelde bunlar ben ve kuzenlerime aitmiş gibi isim verdiği için sahiplenirdik.misal akkız benimdi.çok güzeldin akkız seni çok özledim.kesilince ağladığım için bir gün önceden gidip kına yakar vedalaşırdık.anne with an e bitirdikten sonra duygusal anlar.gerçekten ağlarlardı.neyse,dedem bıraktı.geçen yıllara kadar dayımgil keserdi.bir de inek kardeşlerim bahçeye dalıp kaçardı.bunu izlemek cidden güzeldi :d şimdi yine anneannemgilin arkabahçesindeyiz ama burada kesilmedi başta.tüm sülalecek toplanıp en az üç tane kesilirken şimdi dağıldık,bazen de dayımın çiftliğinde olurdu.o kadar yokuz ama yine de...
17 ağustos 2018.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
dido miğun guis derdi meraği. en sevdiği sanatçıyı sadece üzgün olduğu zaman ve yolda dinleyen bir insanım.emniyet ev mesafesi benim için üç kez gyuli çkimi'dir. diplomamı aldım.akşam oturup tam olarak dört yıl içinde kazandığım şeyler listesine bir kağıt parçası,biraz sen,biraz tiyatro bileti,biraz da kitap kaldı diye ekledim.ve iyi ki sen. dört yıl boyu yürüyüdüğümüz,birlikte gidelim diye her gün uzatarak gittiğimiz yoldan geldik.sonra hep oturduğumuz bank.biz yalnızlaşırken yine de gülümsemenin getirdiği kalabalığa şükrediyorum.insan yan yana oturup susmayı özlüyormuş ve iyi ki sen varsın.si vardisu uçguku do. bazen ‘bir dönem kalbim yokmuş gibi davrandım.ama o hep vardı,kalbim takma değil.’ bazen de allah'ım kalbime mukayyet ol dediğim bir zaman.insan aldanmaktan korkuyor.ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.yol içimizde. bunları düşünürken can sağlığının sıkıntılarını büyük acılarla çekmiş, atlatmış olduğumu unutmuşum gibi çok acı şeyleri görünce şükrediyorum.günün sonunda bi...
12 ağustos 2018.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
omnia fui,nihil expedit. ‘bindiğin daldan düşmüşsün.yara öyle büyük ki sen mi kesmişsin yoksa kendisi mi kırılmış bilmiyorsun.burada mühim olan düşmüşlüğün.bir zaman sonra düşmenin şaşkınlığı da yaranın yaralığı da geçmeye başlayacak.ve iyileşmek soruları getirecek peşinden.dal nasıl kırıldıyla başlayan yol,ben neden oradaydıma varacak.düşmek neden ister.burada mühim olan düştüğüne kendini ikna etmendir.düştüğüne inanmadan iyileştiğine ikna olamazsın.düştünse iyileşmek için düştün.burada mühim olan hikâyenin devamıdır.’ daha işimiz bitmedi,öykümüz sona ermedi. patch biraz sana biraz da homer’a ihtiyacım var hepsi bu. megha uçmazsa ,ankara .